Tamamlayıcı Tıp ve Alternatif Tıp Nedir?

Tamamlayıcı tıp kanıtlanmış tıbba (cerrahi tedavi, radyoterapi, kemoterapi ...) ek olarak yardımcı yöntemlerin kullanımıdır. Örneğin, ameliyattan sonra bireyin rahatlığını sağlamak için Aromaterapinin kullanımı. Alternatif tıpta ise kanıtlanmamış yöntemlerin klasik tedaviler yerine kullanılmasıdır, yani hasta alması gereken cerrahi tedavi, radyoterapi veya kemoterapiyi almadan sadece bu tedavi yaklaşımında olan yöntemleri kullanmaktadır. Bu nedenle sağlık uzmanları alternatif tıptan çok tamamlayıcı tıbbın kullanımını tavsiye etmektedir. Hasta tıbbi tedavisini yaptırmalı ve istiyorsa güvenliğinden emin ise, tamamlayıcı tıp yaklaşımlarını tedavinin etkinliğinin azalmasına neden olmadan kullanmalıdır. Tamamlayıcı tıp yaklaşımlarını kullanın veya kullanmayın diyemeyiz, ama tedaviye ek olarak kullanacağınız maddelerin tedavinizi olumsuz etkilememesi için hekiminize danışmalısınız. Gittikçe artan alternatif tıp alanları ve yöntemleri nedeniyle resmi kurumlar ve tıp otoriteleri zaman zaman zor durumlara düşmektedir. Bu sebepten dolayı dünyada saygın üniversiteler gittikçe artan sayıda tamamlayıcı ve alternatif tıp bilim dallarını kurup yüksek lisans ve doktora programları açmaktadır.

Kapat




Tamamlayıcı ve Alternatif Tedavileri Kullanırken Neye Dikkat Etmeliyiz? Tamamlayıcı ve Alternatif tıp yaklaşımlarını kullanmadan önce hangi amaçla kullanıldıklarını, etkilerin ve istenmeyen yan etkilerinin neler olduğunu ve bilimsel araştırma dayanaklarının neler olduğunu bilmek lazım. Yıllar öncesine dayanan bu tedavilerin kullanımından yeni yeni bahsedilmeye başlandığı için belki çoğu hakkında bilimsel sonuçlara ulaşamak mümkün olmayabilir. Bazı insanlarda kullanılan bazı tamamlayıcı ve alternatif tıp yaklaşımlarının işe yaradığı ifadesine dayanarak o yaklaşımlar rastgele kullanılmamalıdır, çünkü o hasta ile aynı tanıya sahip olsanız bile hastalığınızın gelişme evresi farklı olabilir. Bu nedenle kullandığınız bu tedavilerin yararından çok zararını görebilirsiniz. Dikkat etmeniz gereken diğer bir nokta kullanacağınız ek tedavilerin ne miktarda, nasıl veya ne zaman kullanılması gerektiğidir. Tüm bu bilgileri özellikle bu konuda yapılan çalışmaları, internette bu konuda yayınlanan web sayfalarını veya kitapları inceleyerek elde edebilirsiniz. Tabi kullandığınız kaynakların güvenirliliği önemlidir.

Kapat


 



Tamamlayıcı ve Alternatif Tedavileri Kullanmadan Önce Hekime Danışmalı mıyım? Kullanacağınız tamamlayıcı ve alternatif tıp yaklaşımlarını sağlık uzmanlarına/doktorunuza sormalısınız? Kullanmayı düşündüğünüz bu tedavi yaklaşımlarını hekiminize söyleyerek güvenliğini, etkinliğini ve ilaçlarla/tedavilerle kullanılabilirliğini sormalısınız. Çünkü, tedaviler sırasında kullanılan bazı tamamlayıcı ve alternatif tıp yaklaşımları tedavilerin etkinliğini azaltabilir, yok edebilir. Yarardan çok zararını görebilirsiniz. Hekime sorabileceğiniz sorular:

·        Kullanmayı düşündüğüm tamamlayıcı ve alternatif tıp yaklaşımlarının bana yarar/zararı ne olur? ·        Kullanmayı düşündüğüm tamamlayıcı ve alternatif tıp yaklaşımları şu an aldığım tedavinin etkinliğini azaltabilir mi? ·        Kullanmayı düşündüğüm tamamlayıcı ve alternatif tıp yaklaşımları ile ilgili araştırma sonuçları nedir?

Kapat


 



İnternette Tamamlayıcı ve Alternatif Tedaviler İle ilgili Bilgi Tararken Neye Dikkat Etmeliyiz?

·        İntenette incelediğiniz sayfanın sahibi kim? Devlet Kuruluşu mu? (.gov), Üniversite mi? (.edu), Sağlık kuruluşu mu? ·        İnternette incelediğiniz sayfayı mali olarak kim destekliyor? ·        Sayfanın amacı ne? Halka eğitim kaynaklarını sunmak amacı ile mi hazırlanmış, yoksa ürün satışını mı hedeflemektedir? Amacı açıkça ifade edilmiş olmalıdır. ·        Sunduğu bilginin dayanağı ne? Kullandığı kaynaklar yazının altında belirtilerek araştırma bulgularına mı dayalı? Öneriler ve düşünceler açıkça ifade edilmiş midir? ·        Bilginin güncelliği ne? Yenilikler yansıtılmış mıdır?

Kapat


 



Tamamlayıcı ve Alternatif Tedaviler İle İlgili Bilgiye Nereden Ulaşabilirim?

bullet

Tıbbi kaynakları ve veri tabanlarını taramak için interneti kullanabilirsiniz: Bu konuda pek çok site var ama aşağıda yer alan üç siteyi güvenerek bilgi edinmek için incelemenizi önerebiliriz. Tek desavantajı bilginin İngilizce aktarılmasıdır.
bullet

PubMed’te Tammalayıcı ve Alternatif Tıp ile ilgili literatürü taramak için http://www.nlm.nih.gov/nccam/camonpubmed.html adresinde tarama yapabilirsiniz. Burada kullanmayı düşündüğünüz tedavi yaklaşımları ile ilgili İngilizce olarak makale özetlerine veya tam metnine ulaşabilirsiniz ve yarar/zararı ile ilgili bilimsel araştırma sonuçlarını inceleyebilirsiniz. Ulaşamadığınız dergilerin çoğunu Türkiye’deki büyük hastanelerin kütüphanesinden veya YÖK’ten temin edebilirsiniz.

bullet

Amerika Ulusal Tammalayıcı ve Alternatif Tıp Merkezine (http://www.nccam.nih.gov) alternatif ve tamamlayıcı tıp yaklaşımları, yürütülen çalışmalar, çalışma sonuçları ve etkinlkleri hakkında bilgi edinmek için İngilizce olan bu sayfada tarama yapabilirsiniz.

bullet

Amerika Kanser Derneği - Tamamlayıcı ve Alteranatif Tıp yaklaşımları (http://www.cancer.org/docroot/ETO/ETO_5.asp?sitearea=ETO) hakkında bilgi edinmek için kullanabilirsiniz.

bullet

Hastanenin kütüphanesinde ve kitapçılarda bulunan kitapları inceleyebilirsiniz.

 

Kapat


 



Tamamlayıcı ve Alternatif Tedaviler Sağlığım İçin Güvenilir Midir?

Her tedavi yaklaşımının güvenirliliği kendi içinde değerlendirilmelidir. Bu nedenle bir tedavinin güvenirliğine cevap almak için birkaç tane soruya cevap aramalısınız.

·        Pek çok tüketici “doğal”=”güvenilir” kanısındadır. Bu kanı her zaman doğru olmayabilir. Örneğin, yabani mantarları düşünelim: bazılarını yemek güvenli iken, bazıları zehirlidir.

·        Bireylerin tedaviye verdiği cevap farklıdır. Bireyin tamamlayıcı ve alternatif tedavilere nasıl cevap vereceği bireyin sağlık durumuna, tedavinin nasıl kullanıldığına ve bireyin tedaviye inancına bağlı değişmektedir.

·        Reçetelenmeden aktarda satılan tamamlayıcı ve alternatif tıp maddelerinin güvenilirliği pek çok etkene bağlıdır:

bullet

Ürünün içinde bulunan maddelere (Etikette ürünün içindeki maddelerin türü ve miktarı da yazılı olmalı),

bullet

Ürünün içinde bulunan maddelerin kaynağına (Nereden temin edildiği),

bullet

Üretim yeri ve koşullarına,

bullet

Maddelerin üretildiği fabrikalar ürünün güvenliğinden sorumlu olduğundan TSE belgesine sahip olup olmadıklarına,

bullet

Tamamlayıcı tıp ürünleri bir kişi tarafından hazırlanıp satılıyorsa, bu kişinin bu satışa ilişkin ruhsatı olup olmadığıdır.

 

Kapat





Satışa Sunulan Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Yaklaşımlarının Güvenliğinden Nasıl Emin Olabilirim?

Bir tamamalyıcı ve alteranatif tıp maddesini kullanmaya başlamadan önce birkaç tane soruya cevap aramalısınız:

·        Bu yaklaşımların etkinliğine ilişkin yayınlanan araştırma sonuçları olup olmadığını sormalısınız. Örneğin, Amerika’da bu tür maddelerin ve ilaçların kullanımını onaylayan FDA organizasyonu (www.fda.gov), Türkiye’de de Sağlık Bakanlığı var. Belki bu kuruluşların web sayfasından veya kendisinden bu maddelerin kullanım onayına, etkinliğine ilişkin bilgi edinebilirsiniz.

·        Üretici firma ve satıcının tedaviyi nasıl tanımladığını değerlendirmelisiniz.

o Bu madde:

§         İmmun sistemi (bağışıklık sistemini) veya başka organları güçlendiriyor mu?

§         Kanseri olumsuz etkiliyor mu?

§         Şu an aldığınız tedavi ile birlikte kullanılabilir mi?

§         Semptomları veya yan etkileri hafifletiyor mu?

o Satıcıların eğitim düzeyi nedir/Bu konuda eğitim almışlar mı?

o Satıcı size benzer hastalarda etkili olduğu için önerdiği maddenin etkinliğine inanıyor mu? Eğer cevabı evet ise, bu maddenin etkili olduğu hastalarla görüşmenizi sağlamanızı istemelisiniz.

o Bu maddenin etkinliğne ilişkin önemli tıbbi dergilerde yayınlanmış araştırma sonuçları var mıdır? Size etkinliğini gösteren araştırma sonuçları ile ilgili yayınlar sunuyor mu?

o Bu tedavi nasıl bir tedavi? Etki mekanizması ne? Yan etkileri var mıdır?

 

Kapat




Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp’ta Önerilen Yaklaşımları Kullanmak Riskli Midir?

·        Evet, riskli olabilir, özellikle tedavi sırasında kullanılırlarsa. Güvenliğiniz ve tedavinin sürekliliği için kullanmaya karar verdiğiniz maddeyi hekiminizle tartışmalısınız. Örneğin, bitkisel ürünler ve besin takviyeleri ilaçlarınızla etkileşime geçerek tedavinin etkinliğini azaltabilir veya zararı artırabilir. Onlar zararlı hatta sağlınız için tehlikeli olabilir.

·        Kullanmadan önce sizin hastalığınızda etkinliğine ilişkin bilimsel araştırma sonuçlarının bulgularını, işe yarayıp yaramadığını ve güvenliğini bilmelisiniz.

 

Kapat


 

 

Tamamlayıcı ve Alternatif Tıpta Kullanılan Maddelerin Etkinliği Araştırılmış Mıdır?

Bazı tamamlayıcı ve alternatif tıp yaklaşımlarının etkinliğine ilişkin sonuçlar olmasına rağmen, çoğunun etkinliğine dair araştırma sonuçları yoktur ve cevaplanması gereken pek çok soru vardır: Güvenli midir? Nasıl etki ediyorlar? Kullanıldıkları hastalıkta etkililer mi?

 

Kapat


 

 

Alternatif ve Tamamlayıcı Tıp Yaklaşımlarını Hastalar Hangi Amaçla Kullanmaktadır?

Alternatif ve tamamlayıcı tıp yaklaşımlarından hastaların beklentisi oldukça yüksektir: hastalar bu tedavi yaklaşımlarının onların yaşam kalitesini iyileştirmesini, semptomlarını azaltmasını, yaşamını uzatmasını, hastalıklarını tedavi etmesini ve immun (bağışıklık) sistemlerini desteklemesini beklemektedir. Gerçekte böyle mi? Alternatif ve tamamlayıcı tedavi yaklaşımları kanser hastasında neyi sağlamakta?

 

Kapat


 

 

Alternatif ve Tamamlayıcı Tıp Yaklaşımları Nelerdir?

Genellikle alternatif ve tamamlayıcı tıp yaklaşımı denildiğinde aklımıza bitkisel tedaviler gelir. Ama aslında bitkisel tedaviler alternatif ve tamamlayıcı tıp yaklaşımlarınının bir bölümü. Bu tedavi yaklaşımları türüne ve etkilerine göre 5 grup altında incelemektedir:

bullet

Beyinsel, Ruhsal ve Bedensel Yöntemler

bullet

Dokunma ve Manipulasyon Tedavileri

bullet

Bitki, Vitamin ve Minerallerle Tedavi Yöntemleri

bullet

Nütrisyon Yöntemleri ve Diyet

bullet

Farmakolojik ve Biyolojik Tedavi Yöntemleri

 

Kapat


 

 

Beyinsel, Bedensel ve Ruhsal Yöntemler

 

Visualizasyon tedavisi

Visualizasyon tedavisi, kelimeleri ve bazen müziği kullanarak bireyin düşünceler yolu ile hayal kurmasını sağlamaktır. Visualizasyon tedavisi, tarih boyunca Mısır, Yunanistan ve Çin’de tedavi amacı ile pek çok kültürde kullanılmıştır. Hinduism ve Judaism dinlerinde de kullanmıştır. Bugün visualizasyon tedavisi pek çok tekniği yansıtmak için kullanılabilir: hikaye anlatma, hayal etme, oyun oynama, ruya yorumlama, resim, görselleştirme, aktif imgeleme veya imge kullanarak doğrudan düşünme.

 

Tedavi edici visualizasyon tedavisi hastaların gevşemesine ve karşyı karşıya kaldıkları olaylarla ilgili imgelere yoğunlaşmasına destek olmak için kullanılabilir. Bu yöntemi kullanarak hastaya destek olan uzmanlar bireyin var olan sorunun kaynağını ifade etmsini sağlayarak soruna ilişkin çözümleri bulmasını destekleyebilir. Bu konu ile ilgili kitapçılarda, internette pek çok kaynak var.

 

Kuçük çaplı çalışmalar kanser hastalarında visualizasyon tedavisinin gevşeme/hayal etme girişimlerini kullanarak hastalarının yaşam kalitesini ve rahatlık duygusunu arttırmak için kullanılabileceğini düşündürmektedir ama bu yönde de daha kapsamlı çalışmalar yapılmalıdır. Kemoterapiye bağlı bulantı kusma ile başa çıkmada veya ağrıyı kontrol altına almada kullanılabilir. Literatürde herhangi bir yan etkisi bildirilmemiştir.

 

 

Qi Gong

Qi Gong fiziksel duruşu, solunumu ve dikkati bütünleştiren bir Çin sağlık bakım sistemidir. Qi Gong ilk en az 4000 yıl önce kullanıma giren Geleneksel Çin Tıbının bir tipidir. Uygulamada içsel ve dışsal olmak üzere iki ana tipi vardır. İçsel Qi Gong seslerin, haraketlerin ve meditasyonun kullanımını içeren kişinin kendisi tarafından kullanılan bir tekniktir. Bireyi kendi sağlığına ve iyilik haline yoğunlaşmasını sağlar ve başka bir kişinin desteği olmadan tek başına uygulanması mümkündür. Sağlığı sürdürmek ve hastalıklardan korunmak için her gün yapılabilir. Dışsal Qi Gong, hastanın iyileşmesini sağlamak için (Qi’yu yansıtmak için) bir uzmanın hastanın üzerinde ellerini koyması ile gerçekleştirilir.

Qi Gong’un yaklaşık olarak 5000 tipi vardır. Qi Gong üç temel amaçla kullanılmaktadır: dinsel bilgilenme, tıbbi bakım ve bireysel savunma. İçsel ve dışsal teknikleri içeren Tıbbi Qi Gong genellikle beş adımdan oluşmaktadır: meditasyon, arınma, güçlenme, dolaşım ve dağılma. Her adım özel hareketleri, meditasyonları ve sesleri içermektedir. Qi Gong çevrenin doğal ritmi ile uyum içinde olmaya çalışır ve “yaşam enerjisi ile çalışmanın yolu olarak tanımlanır.

Küçük çaplı çalışmalar içsel veya dışsal Qi Gong’un ağrının veya ağrının neden olduğu anksiyeteyi kontrol etmede yararlı olabileceğini vurgulamaktadır, ama bu sonucu kesinleştirmek için daha fazla çalışmaya gereksinim vardır. İyi bir eğitimcinin eğitimi ile öğrenildiğinde, çoğu insan tarafından güvenle uygulanabilecek bir yöntemdir.

 

Spiritual (Dinsel) Tedaviler

Spiritual tedaviler kapsamında pek çok tedavi yaklaşımı olmakla birlikte özellikle terapötik dokunma ve Reiki’ye çok fazla ilgi var. Bazı insanlar hastalığın vücuttaki dengesizliğe bağlı geliştiğini düşünerek kendisinin hastaya enerji aktararak tedavi edilebileceğine inanır. Spiritual iyileşmenin farklı şekillerinin etkisi pek çok hastalıkta araştırılmış ve bazı çalışmalarda iyileştirmeyi hızlandırdığını ve yaşam kalitesini arttırdığını saptanırken bazılarında hiç etkisi olmadığı ifade edilmiştir. Kanser hastalarında radyoterapi ve kemoterapiye bağlı bazı yan etkileri azaltmak amacı ile kullanılabilir.

 

Yoga

Yoga germe, nefes alma ve derin gevşemeyi kapsayan pek çok uygulamalardan oluşmaktadır. Yaklaşık 5000 yıl önce Hindistanda uygulanmaya başlamıştır. Yoga “beynin, bedenin ve ruhun bir bütünü” olarak tanımlanır. Yoga felsefesi bazen sekiz dallı bir ağıç olarak resimlenir. Bu sekiz dal: pranayama (solunum egzersizi), asana (fiziksel duruş), yama (ahlaki davranış), niyama (sağlıklı alışkanlık), dharana (konsantrasyon), prathyahara (içine kapanma duygusu), dhyana (düşünme) ve samadhi (yüksek bilinç). Bu sekiz dalda birbirinden farklı egzersizler uygulayan pek çok farklı yoga okulu vardır, fakat tümünün tek amacı var o da bireyin kendisini gerçekleştirme ve zihinsel, fiziksel ve psikolojik parametrelerin kontrolüdür.

Sağlıklı insanlar tarafından yoga, gevşeme ve sağlıklı yaşama ulaşmak için ugulanır. Kalp hızını kan basıncını azaltmada, nefes alma kapasitesini arttırmada, kasları gevşetmede kullanılabilir. Yoganın algılamayı, dikkati, bilişselliği etkileyerek beyine de olumlu etkileri vardır.

Yapılan araştırmalarda sağlıklı insanlar tarafından haftada birkaç kez günde 30-60 dakika uygulandığında günlük stresi ve anksiyeteyi azalttığı belirlenmiştir. Kanser hastalarında hastalıkla ve tedavilere bağlı bazı yan etkilerle baş etmeyi güçlendirmekte kullanılabilir. Bazı iskelet hastalıklarında ve görme bozukluğu olan hastalarda uygulanması sakıncalıdır. Hekime danışarak başlanmalıdır.

 

Aromaterapi

Aromaterapi, bitkisel Aroma yağları ile terapi uygulama yöntemidir. Aromaterapi'de kullanılan yağlar, bitkilerin kök, çiçek, yaprak vs. bölümlerinden elde edilen saf uçucu yağlardır. Aromaterapi çok eskiye dayanan bir tedavi yöntemidir. Köklerini Hindistan ve Çin uygarlıklarında görebiliriz. Mısırlılar ise aroma yağlarını mumyalamada ve ayinlerde kullanmışlardır. Aromaterapi daha sonra Mısır'dan Yunan uygarlığına geçmiş, oradan da bütün dünyaya yayılmıştır. Aromaterapi masaj yoluyla, kompres yoluyla, teneffüs/buğu yoluyla, banyo yoluyla, mekanın kokulandırılmasıyla uygulanabilir. Kanser hastaları bu tedavi yaklaşımını tedavinin neden olduğu yan etkileri ve hastalığın ve tedavinin yarattığı psikolojik sorunlar için uygulayabilir.


Ayurveda

Ayurveda binlerce yıllık geçmişi bulunan bir tedavi yöntemidir ve karaciğer, kalp, mide gibi tek yönlü değil, tüm organları ve dokularıyla, fiziksel bedeniyle, ruhsal yapısıyla, bilinç düzeyiyle, hatta yaşadığı ortamla bir bütün olarak ele alır. Ayurveda sadece hastalığın kendisi ile değil, hangi hastalığın hangi vücut tipli insanda gelişmiş olduğuna göre tedavi prensiplerini oluşturur. Kabızlık her insanda farklı olarak o insanın vücut tipine göre gelişmiş olan dengesizliğin ürünüdür. Hastanın vücut tipi belirlenir. Tedavi prensipleri vücut tipine veya dosha dengesinin azalıp veya artmasına göre tanzim edilir. Ayurveda bir tür insanın bozulmuş olan rot-balans ayarını yapmaya benzetilebilir. Ayurveda’ya göre temel üç yaşam enerjisi (vücut tipi) vardır. Bunlara Dosha’da denilebilmektedir. Bunlar vata dosha, pitta dosha ve kapha doshadır. Bu doshaların ayrıca hepsinin alt grupları vardır. Bir çok insanda tek vücut tipi değil bunların karışımı da olabilmektedir. Vata – pitta’da vata özellikleri baskın ancak pitta özellikleride bulunmaktadır. Beden tipinizin tespit edilmesi son derece önemlidir. Yapılacak tedavi uygulanacak yöntemler tamamen bu tespite bağlıdır. Sadece bir vücut tipine sahip olamayacağınızı da burada özellikle hatırlatmayı önemli bulduğumu ifade etmeliyim. Diğer vücut tipini de önemsemelisiniz.

 

Biofeedback

Yapılan araştırmalar stresin pek çok hastalığın başlamasına veya artışına sebep olduğunu göstermektedir. Stres, iç sıkıntısından, vücudun bağışıklık sisteminin bozulmasına kadar geniş bir yelpazede insan sağlığını etkilemektedir. Yoğun stres organizmada otomatik olarak bir takım fizyolojik belirtilerin oluşmasına yol açar. Çarpıntı, nefes darlığı, kas gerginliği ve ilerleyen dönemde bunlara eklenen unutkanlık ve dikkat dağınıklığı gibi yakınmalar, özellikle çok şiddetli olduğunda, kişinin yaşamını aksatan bir boyuta ulaşabilir. Bunların ruhsal kökenli olduğu bilinmemesi kişiyi çeşitli tetkik ve tedavi arayışlarına yöneltebilir. Bu belirtilerin kaybolması ancak stresin kontrol edilmesiyle mümkündür. Biofeedback, kişinin stresin bedensel belirtilerine yönelik farkındalığını artırarak bu belirtileri kontrol etmesine, bir anlamda da psikolojik olarak gevşeyip rahatlamayı öğrenmesine yardımcı bir tekniktir. Bu amaçla geliştirilmiş en etkin yöntemlerden biri olan “Neuro-Biofeedback”te (sinir geribildirimi), bilgisayar ortamında beyin dalgalarının gözlenmesi ve kişinin bunları geribildirim aracı olarak kullanması sağlanabilmektedir.


Derin gevşeme egzersizleri

Müzik eşliğinde veya sessiz bir otramda kas kasma/gevşeme ve solunum egzersizlerinin bir arada uygulandığı bir yöntemdir. Araştırmalarda özellikle anksiyete, depresyon, ağrı ve kemoterapiye bağlı bulantı kusmanın kontrolünde kullanılmıştır, fakat etkinliği hakkında sonuçlar tartışmalıdır. Güvenlidir, herhangi bir yan etkisi yoktur.

  

Tai Chi

Tai Chi belli bir düzende nefes alarak ve dikkati yoğunlaştırarak yavaş bir hızda uygulanan Çin egzersizidir. İnsanın gevşemesinde ve kas gücünün sürdürülmesinde yararlıdır. Bireyin mental ve fiziksel sağlığını sürdürmede kullanılır. Günlük olarak, özellikle sabahları egzersiz süresi 5-30 dakika sürebilir. Araştırmlar depresyon ve yorgunluğu azaltığını bildirmiştir ama daha geniş çalışmalar yapılmalıdır. Nefes darlığı, göğüs ağrısı, baş ağrısı, bel sorunları olan insanlar Tai Chi’yu uygulamadan önce hekime danışmalıdır.

 

Diğer yaklaşımlar

Hastalığa ve tedaviye bağlı sorunlar ile başa çıkmasını kolaylaştırmak için hastalara  farklı sanatlarla (resim, tiyatro, kumaş boyama, şiir yazma vb) uğraşmasını, dans etmesini, müzik dinlemesini, şarkı/şiir söylemesini, insanlarla bir arada olup, bol gülmesini önerebiliriz. Sizin hastalığınıza benzer hastaların kurduğu gruplara dahil olarak sorunlarınızı onlarla konuşup baş etme yöntemlerini kendi kendinize keşfedebilirsiniz.

 

Kapat

 




Dokunma ve Manipulasyon Tedavileri

 

Akupressur

Akupressur akupunktur noktalarının basınç yapılarak uyarılmasıyla gerçekleştirilen bir tedavidir.Direkt basınçla lokal tedavi olarak da adlandırılmaktadır. Eller ve özellikle parmaklar kullanılarak vücutta özel noktalara basınç uygulanmasıdır. Akupressur ile bireyin zihinsel rahatlaması sağlanmakta; baş, sırt, bel, boyun v.s. ağrıları azaltılmaktadır. Araştırmalar bileye masaj uygulanması ile kanser hastalarında tedaviye bağlı bulantı-kumanın kontrol altına almada oldukça etkili olduğunu vurgulamaktadır. Hiçbir yan etkisi yoktur.


Akapunktur

İnsan bedeninde belli tedavi noktaları vardır. Meridyenler üzerinde bulunan bu noktalarda enerji akışı kontrol edilmeye çalışılır. İğneler bu noktalara batırıldığında elle veya makine yardımıyla bu iğneler hareket ettirildiğinde enerji meridyene doğru çekilebilir veya meridyenden uzaklaştırılabilir. Bu tamamen doğal seyri içinde gerçekleşmektedir. Enerji fazlalığı durumunda azaltılmaya azlığı durumunda da çoğaltılmaya yönelik düzenleme gerçekleştirilmektedir. Akupunktur tedavisi sonucunda meydana gelen enerji değişimi kendini bir çok değişik şekillerde gösterir. Önce nabız atışı değişir, duygusal, zihinsel birçok farklılık kendini göstermeye başlar. Akupunktur iğneleri çok ince oldukları için ağrı yapmazlar ve çıkarıldıkları yerlerde kanamaya sebebiyet vermezler.

 

Kolon terapi

Kalın barsağın temizlenmesinde lavmanın kullanımıdır. Eski zamanlarda Mısır, Çin, Hindistan ve Yunanıstanda tedavi amaçlı kullanılmıştır. Bu tedavinin amacı mental sağlığı sürüdürmek, savunma sistemini güçlendirmek ve kalın barsaktan zararlı maddeleri uzaklaştırmaktır. Bugün ise genellikle bazı ameliyat türlerinden önce, kolostomisi (ameliyat ile barsağın vücüt yüzeyine çıkartılması) olan hastalarda kalın barsağının temizliğinde kullanılmaktadır. Yapılmadan hekime danışılmalıdır.

 

Terapötik Dokunma

Terapötik dokunmada sağlık uzmanı hastanın vücuduna dokunmadan ellerini hastadan kısa bir mesafede tutarak hastanın iyileşmesini hedefer. Tam olarak bedeni nasıl etkilediği bilinmiyor. Hastaların enerji alanları ile dışarıdan iletişim kurulduğu düşünülerek, bu enerjinin iç mekanizmaları harekete geçirerek fiziksel semptomların iyileştirmesini sağladığı düşünülüyor. Araştırmalarda özellikle terapötik dokunmanın ağrı ve anksiyeteye etkisi araştırılmıştır ve etkili olduğu belirlenmiştir, ama yine de bu sonuçlar tartışmalıdır. Buna ek olarak terapötik dokunmanın ileri evre kanser hastaların iyilik halini arttırdı ifade edilmiştir.

 

Diğer yöntemler

Dokunma ve Manipulasyon Tedavi Metotları arasında yer alan diğer yöntemler: reiki , şişe çekme, hipertermi , hidrotermi, hiperbarik oksijen gibi daha pek çok yöntem uygulanmaktadır.

 

Kapat

 

 

 

Bitki, Vitamin ve Minerallerle Tedavi Yöntemleri

 

Aloe Vera

Aloe vera kaktüse benzer bir bitki ve genellikle Afrika, Asia, Avrupa ve Amerika’da yetişir. Kabızlıkta dışkının yumşaklığını sağalamak için kullanılabilir. Radyoterapinin neden olduğu cilt reaksiyonlarının tedavisinde kullanılabiir. Küçük çaplı çalışmalar ağızdan alınan aloe’nin akciğer kanseri gelişme riskini azaltabileceğini ifade etse de bunu kesinleştirmek için daha büyük çalışmalar yapılmalıdır. Basınç yaralarının tedavisinde etkili bulunmamıştır. Ameliyat sonrası yara iyileşmesini geciktirir, iltihaplı ameliyat yaralarına sürülmemelidir. Ağızdan alınan aloe vera hastanın kan şekerini düşürebilir, besinlerin ve ağızdan alınan ilaçların emilimini engelleyebilir.

 

 

Acı Badem

Acı badem tatlı badem ile karıştırılmamalıdır çünkü tatlı badem amygdalin içermez ve yenilebilir, acı badem ise zehirlidir ve yenmez. Acı bademde bulunan amygdalin’den kanserin alternatif tedavisinde kullanılan Laetrile ilacı üretilmektedir. Pek çok insanın ölümüne neden bu ilaç 1982 yılında Amerika Ulusal Kanser Enstitüsü tarafından kanser tedavisinde etkili olmadığı onaylanmıştır.

 

 

 

Ananas

Bromelian anansta bulunan doğal bir enzimdir. Ağızdan alındığında iltihabı ve iltihaba bağlı ağrıları azalttığı düşünülmektedir. Kanser tedavisinde tek başına veya diğer tedaviler ile birlikte kullanımı destekleyen veya red eden bilgiler yoktur. Bulantı ve ishale neden olabilir. Kalp hızını arttırabilir, ağızda irritasyona neden olabilir, kanama riskini arttırabilir. Kanama riskini arttıran ilaçlar ile kullanılmamalıdır, aspirin, romatizma ilaçları gibi. 5-fluorouracil ve vincristine alan hastalarda bu ilaçların etkisini artırabilir. Psikolojik sorunlara yönelik kullanılan ilaçların (antidepresan gibi) etkisini arttırabilir. Uyuklamaya neden olabilir. Sarımsakla birlikte ve daha pek çok besinle (ginseng, yeşil çay, maydanoz gibi) birlikte kullanıldığında kanama riskini arttırabilir. Patates ve soya fasuliyesi etkisini azaltabilir.

 

 

 

Kil

Tuğla, kiremit, çanak çömlek yapımında yaygın olarak kullanılan nemli, yapışkan bir topraktır. Kilden hazırlanmış bazı maddeler ishalin neden olduğu rahatsızlıkları tedavi etmek için alınmaktadır, fakat barsağın tıkanmasına ve zehirlenmeye neden olabileceğinden kullanılmamalıdır.

 

 

 

 

Zencefil

Yemeklerde baharat olarak kullanılır. Kemoterapiyi takiben yaşanan kusmayı değil ama bulantının şiddetini ve süresini azaltabilir.

 

 

 

  

Ginseng (Panax Ginseng)

En sık kullanılan ginsengler Asia ginsengi ve Amerikan ginsengidir. Panax ginseng Sibiriya ginsengi ile karıştırılmamalıdır, çünkü sibirya ginsengi panax ginsenginde bulunan ve etkili olduğu düşünülen ginsenosidleri içermemektedir. İnsanların düşünme performansını, aktivite düzeyini arttırdığı ifade edilse de bazı çalışmalarda buna zıt sonuçlar da elde edilmiştir. Önemli derecede yorgunluğu azaltığı ve iyilik halini arttırdığı ve immun sistemi güçlendirdiği ifade edilmiştir. Belli bir araştırma grubundan yapılan küçük çaplı çalışmalarda (vaka-kontrol) ağızdan alınan ginsengin bazı kanser türlerininin riskini azaltığını ifade etmiştir, tabi bu sonuç insanların egzersiz ve beslenme alışanlıklarından dolayı olabileceği için bu sonucun kesinleşmesi için daha geniş kapsamlı çalışmalar yapılmalıdır. Kanser hastalarında kan sayımını arttırdığı ifade edilse de bazı çalışmalarda kan sayımı düşürdüğü yönündedir. Ginseng ağırı kesicilerinin etkinliğini azaltabilir.

 

 

 

 

Atkuyruğuotu (Kirkkilitotu, Zemberekotu, Boğumluca)

İdrar miktarını, osteoporozu önleyebilir.

 

 

 

Yonca (Kırmızı)

Kırmızı yoncanın isoflavones olarak adlandırılan bölümleri estrojen benzeri etkiye sahip, bunlar sıcak basması gibi menapoz semptomlarını azaltabilir ve yaygın olarak bu amaçla kullanılmaktadır. Prostat kanserine ve kanseri önlemeye yönelik yapılan çalışmalar vardır, ama bununla ilgili kesin sonuçlar yoktur.

 

 

 

 

 

Tatlı Badem

Işın tedavisinin neden olduğu cilt reaksiyonlarını azaltmak için merhem olarak kullanılmaktadır, ama yapılan çalışmalar ışın tedavisine bağlı reaksiyonları önlemek için cilt üzerine merhem olarak kullanılmasının yararlı olmadığını belirlemiştir.

 

 

 

Zerdecal, Zerdecav, Zerde, Kurkuma, Sarıkök

Bazı hayvan ve laboratuar çalışmaları zerdecal’ın antikanser (kolon, cilt, meme) özelliğini bildirmektedir. Bunun antioksidan etkisine, antianjiojenik (yeni kan damarlarının oluşmasını önlemek) etkisine ve kanser hücrelerini doğrudan etkilemesine bağlı olabileceği ileri sürülmektedir. Bu alanda insanda yapılan çalışmalar yoktur. Bu nedenle insanlar üzerindeki etkisi bilinmiyor. Kullanıldığında mide sorunlarına neden olabilir, kanama riskini arttırabilir.

 

 



 Yohimba, Askağacı

Erkeklerde sertleşme sorununu gidermede, kadınların cinsel isteğini arttırmada kullanılmaktadır. Buna ek olarak tükrük salgısını arttırarak ışın tedavisine bağlı gelişen yoğun ağız kuruluğunu önlemede etkili bulunmuştur. Cilte kızarıklık yapabilir, ağrılı idrara neden olabilir, istahı azaltabilir, sinirliliğiğe, ellerde titremeye ve baş ağırısına neden olabilir. Dikkatli kullanılmalıdır.

 


 

 

 

Yaban mersini

Yaban mersini geleneksel olarak ishalin tedavisinde kullanılır, ama bununla ilgili çalışma sonuçları yoktur. Buna ek olarak yabani mersinin fibrokistik meme hastalığında yararı ile ilgili az sayıda çalışma vardır, fakat bu amaçla kullanımını önermek için daha fazla çalışmanın yapılmasına gerek vardır.

 

 

 

 

Işıldak çiçeği, Işıldak, Işıkotu, Eşekotu, Gecefeni

Işıldak çiçeği yağı omega 6 yağ asidini, gama linoleik asidi (GLA) içermektedir ve etken maddelerinin bunlar olduğu ileri sürülmektedir. Pek çok hastalıkta etkisi araştırılmış ama kesin bir sonuç elde edilememiştir. Meme kanserinde etkisine ilişkin yeterli bilgi yoktur. Meme kistlerinde kullanımına ilişkin az sayıda çalışma vardır, fakat meme kistlerine etkisi gösterilememiştir. Meme ağrısında kullanımı ile ilgili pek çok çalışma olmasına rağmen bu yönde kullanılması veya kullanılmaması ile ilgili bir öneri yoktur. Baş ağrısı, bulantı yapabilir.

 

 

 

Keten tohumu

Keten tohumu alfa omega 3 yağ asidinin prekürsörü olan linoleik asit açısından zengin bir kaynaktır. Keten tohumunda bulunan kimyasal maddelerin anti-oksidan etkisi ve olasılıkla östrojenik etkisi vardır. Bununla birlikte insana etkisi tam olarak tanımlanmamıştır. Ağızdan alınan keten tohumu fibrin kaynağı ve laksatif etki gösterebilir, bununla ilgili yapılan ön çalışmalar laksatif olarak kullanılabileceğini ileri sürmektedir. Fakat bu sonucu kesinleştirmek ve kullanım dozunu belirlemek için daha kapsamlı çalışmalar yapılmalıdır. Kullanımı sırasında yeterli miktarda su alınmaz ise barsağın tıkanmasına neden olabilir. Kan şekerinin yükselmesine neden olduğu ifade edilse de kan şekerine etkisi tam olarak bilinmemektedir. Keten tohumunun meme kanserinin önlenmesinde ve tedavisinde etkinliğini gösteren çalışma  sonuçları yoktur. Birkaç çalışma yüksek dozda alfa linoleik asid kullanımının prostat kanseri riskini arttırdığını düşündürmektedir. Bu sonuçlara dayanarak prostat kanseri olan veya olma riski olan erkekler keton tohumu ve alfa linoleik asid almamalıdır.

 

 

Ginkgo, Mabed ağacı, Beyin ağacı

Ginko çalışmalarda kadın ve erkeklerin cinsel fonksiyon yetersizliklerin tedavisinde kullanılmıştır. Erkeklerde sertleşmede etkili olabileceği ifade edilmiştir. Az sayıda çalışmada antidepresanların neden olduğu cinsel soğukluğu önlediği ifade edilmiştir. Tabi bu sonuçların kesinleştirilmesi için daha kapsamlı çalışmalar yapılmalıdır. Az sayıda çalışmada pankreas ve kalın barsak kanserlerinin tedavisinde kullanılan 5-fluorouracilin neden olduğu yan etkileri azaltmaya yönelik ginkgo kullanılmıştır, fakat bu yönde herhangi bir sonuç elde edilmemiştir.

 

 

 

Lavanta

Aromaterapide lavanta gevşemek, rahatlamak içi kullanılmaktadır. Küçük çaplı çalışmalarda anksiyeteyi azaltmada destek olduğu bildirilmiştir. Radyterapi hastaları ile yapılan büyük bir çalışmada lavantanın anksiyeteyi azaltmadığı ifade edilmiş, ama bazı sonuçlar biraz da olsa etkisinin olduğunu ifade etmiştir. Tabi bu sonucun kesinleşmesi için daha geniş çalışmalar yapılmalıdır. Hayvan çalışmalarında lavantadan elde edilen perillyl alkolün  bazı kanser tiplerinin (pankreas, meme, ince barsaklar) tedavisinde yararlı olabileceği ileri sürülmüştür. İnsan alışmalarında bu etkinlik gösterilememiştir.

 

 

Devedikeni

Laboratuar deneylerine göre insan meme, rahim ağzı ve prostat kanser hücrelerinin büyümesini azalttığı ileri sürülmektedir. Karaciğer kanseri olan bir olgu sunumunda devedikeni ile yapılan tedavi sonucunda iyileştiği bildirilmiştir. Tabi bu sonuca varmak için tek vaka yetmemektedir, daha kapsamlı çalışmalarda bu sonuç elde edilememiştir. Bazı çalışmalarda ilaçların ve toksik kimyasalların hasarını önlediği ve iyileştirdiği  bildirilmiştir. Ancak bu sonucu kesinleştirmek için daha yeterli bilimsel dayanaklar yoktur.

 

 

 

Zakkum, Ağuağacı, Ağuçiçeği, Zıkkımağacı, Zokkum

Laboratuar çalışmaları zakkumun olası antikanser etkisini düşündürmektedir, fakat daha insanda geçerliliğini ıspatlayan çalışmalar yapılmamıştır. Bazı raporlarda zakkumun uzun süreli kullanımının leiomiosarkom, Ewing sarkomu, prostat veya meme kanseri olan hastaları olumlu etkilediği biildirilmiştir. Ancak bu sonucu kesinleştirmek için daha fazla çalışmalar yapılmalıdır.

 

 

 

PC-SPES

PC-SPES prostat kanserinin tedavisi için 2002 yıllarının başında Botanical Lab. Tarafından piyasaya sürülen pek çok bitkiden oluşturulmuş bir karışımdır. “PC” – prostat kanseri, “SPES” – umut anlamına gelir. Çin bitki formülüne dayanarak Serenoa repens (saw palmetto) ve yedi bitkiyi: Chrysanthemum morifolium (chrysanthemum, mum, Chu-hua); Ganoderma lucidum (reishi mushroom, Ling Zhi); Glycyrrhiza glabra (licorice); Isatis indigotica Fort (Da Qing Ye, dyer’s wood); Panax pseudo-ginseng (San Qi); Rabdosia rubescens (rubescens, Dong Ling Cao); and Scutellaria baicalensis (skullcap, Huang-chin) içermektedir. Küçük çaplı çalışmalarda PSA (prostat spesifik antijen)’i %50 azalttığı, metastatik hastalık varlığını azalttığını (kemik taramalarında ve rongen sonuçlarında iyileşme), ağrıyı azalttığını, prostat kanserli hastaların yaşam kalitesini iyileştirdiği gözlenmiştir. Kanı sulandırdığı için 2002 FDA insanları PC-SPES’i kullanmamaları konusunda insanları uyarmıştır. Buna dayanarak kullanımı ve etkisi ile ilgili daha fazla çalışma yapılmalıdır. Bu nedenle kullanmadan hekime danışılmalıdır.

 

 

 

Nane

Kanser hastalarında tedaviye bağlı bulantıyı önlemek için kullanılabilir.

 

 

 

Sabal

Sabal genellikle iyi huylu prostat hipertrofisi (büyümesinde) ile ilgili semptomlarda kullanılmakta ve prostatın büyüklüğünü önemli derecede azaltmamakla birlikte pek çok çalışma sabal’ın iyi huylu prostat hipertrofisine bağlı semptomları (gece idrarı kalkmayı, idrar akışını ve genel yaşam kalitesini) iyileştirdiği görülmüştür. Etkinliği çok az yan etkisi olan etken maddesi finasteride olan ilaca benzer olabilir. Sabal doxazosin (Cardura®) vey terazosin (Hytrin®) gibi bu hastalığı tedavisinde kullanılan diğer ilaçlarla açıkça karşılaştırılmamıştır. Çoğu çalışma sabaldan üretilen Permixon®’u değerlendirmektedir.

 

 

Sinir otu, Kılıç otu, Binbirdelilik otu, Depresyon otu

Geleneksel olarak sinir otu pek çok hastalık için önerilmektedir. Bugün depresyonun tedavisinde önem kazanmıştır. Pek çok çalışmada plesoboya göre (yalancı ilaç) daha etkili, ve hafif-orta dereceli major depresyonun kısa süreli tedavisinde tricyclicantidepresan ilaçlarla benzer etkinlik düzeyine sahip olduğu belirlenmiştir., Fluoxetine (Prozac®) veya sertraline (Zoloft®) gibi selective serotonin reuptake inhibitor (SSRI) antidepresanlara kıyasla etkinliği tam olarak belli değildir. Son dönemde yapılan iki önemli çalışmada bu sonuçlara zıt olarak herhangi bir yararı olmadığı gösterilmiştir, bu çalışmaların planlanmasındaki yetersizliklerden dolayı bu sonuçlar önemsenmemiştir. Bazı ilaçlar ve bitkilerle etkileşimi olduğunda kullanılmadan önce hekime danışılmalıdır.

 

 

Kediotu, Şifali Kediotu

Sedatif olarak kullanımı 2000 yıl öncesine uykusuzluğun ve anksiyetenin tedavisinde kullanımınına dayanmaktadır. Birkaç çalışmada 4-6 haftaya kadar yetişkinlerde uyku kalitesini arttırığı gösterilmiştir. Birkaç çalışma spesifik olmayan anksiyete semptomlarının azaltılmasında etkili bulunmuştur. Ancak bu sonuçları kesinleştirmek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Sürülerek yara ve aknelerin (ergenlik sivilcesi) tedavisinde kullanılmıştır. Hazım sorunlarını, gaz ve idrar yolu hastalıklarının tedavisinde kullanılmıştır.

 

 

Kitre

Meme, rahim ağızı ve akciğer kanserlerinin destek tedavisinde kullanılmıştır. Düşük dozda kullanımı bağışıklık sistemini destekler iken yüksek dozda kullanımı bağışıklık sistemini baskılamaktadır.

 

Balkal skullcap (Scutellariabaicalensis) Özellikle prostat kanserinin tedavisinde kullanılan bir bitkidir. Bu bitkinin tümör gelişimini ve hücre çoğalmasını engellediği ileri sürülmektedir. Zararlı olmadığı savunulsa da karaciğeri etkileyebileceği ileri sürülmüştür.

 

Calcium-D glucarate (D-glucaro-1,4-lactone (1,4 GL))

İnsanlar tarafından meme, prostat ve kolon kanserinin önlenmesinde ve vücut toksinlerinin atılımında kullanılmaktadır. Kanda östrojen düzeyini azaltmaktadır, meme ve prostat kanseri olanlar bu etkisinden yararlanabilir. İn-vitro çalışmalar tümör hücresinin çoğalmasını azalttığını göstermiştir.

 

Sezyum

İnsanlar sezyumu kanser ve depresynun tedavisinde kullanmaktadır. Tek başına kullanıldığında etkili bulunmamıştır fakat magneziyum, potasyum gibi minerallerle ve bazı vitaminlerle alındığında meme, kalın barsak, prostat, pankreas, akciğer ve karaciğer kanserleri ve lenfoma, Ewing sarkom olan, idrar kesesinin adenokarsinomunda iyileşme görülmüştür. Dikkatli kullanılmalı, hekime danışılmalıdır. Fazla alınması ölümle sonuçlanabilir. Kullanımı sırasında bulantı, kusma, iştahsızlık hissedilebilir.

 

Chlorophyll

Kolostominin yarattığı kokuyu, kabızlığı azaltmak için kullanılmaktadır.

                                           

Chrysin

İnsanlar bu ürünü kanseri önlemede ve endişe, iltihap ve iktidarsızlığı tedavi etmek için kullanmaktadır. Bal ve arı reçinesinde vardır. Bu maddenin varlığı beslenme ile ilgili kanserojenlerin etkisini azaltmaktadır. Chrysin meme kanserinin tedavisinde kullanılan anastrozole ve letrozole gibi etki etmektedir. Gelecekte kanser ilaç sanayisinde yeri olabilir.

 

Cordyceps

Küçük çalışmaların sonuçları özellikle akciğer karsinomu ve melanomundaki kanser hücreleri için sitotoksik olabileceğini düşündürmektedir.

 

Diindolylmethane

İnsanlar diindolylmethane’i meme ve rahim kanserlerinin önlenmesinde kullanmaktadır. Bunlar az sayıda kişide denenmiş çalışmalardır.

 

Ökseotu (Çam)

Son çalışmalar ökseotunun bazı tümör ve karsinomlara toksik etki gösterdiğini saptanmıştır, başka çalışmalarda ise bu sonuç elde edilememiştir. Bu yönde daha kapsamlı çalışmalar yapılmalıdır. Toksik olduğu için rastgele kullanılmalıdır, mutlaka hekime danışılmalıdır.

 

Balık yağı

Balık yağı kullanan bireylerin eritrositlerinde omega-3 yağ asidi düzeyi yüksektir. Bu yağının prostat kanseri oranını azalttığı ve remisyonu uzattığı görülmüştür. Bununla birlikte ailevi adenomatoz poliposiz hikayesi olanların bu yağı aşırı miktarda tüketmesi kanser gelişme riskini arttırmaktadır. Balık yağı A ve D vitamininden de zengindir. Aşırı miktarda vitamin A kullanımı kan hücrelerinde değişikliğe ve karaciğer hasarına neden olurken D vitamini kullanımı karaciğer ve böbrek gibi yumuşak dokularda geri dönüşümsüz hasara ve kalsifikasyona (kalsiyum birikmesine) neden olur. Çok fazla miktarda kullanımı sakıncalıdır.

 

Gamma linolenic acid (GLA)

Östrojene bağlı meme kanserinde GLA tamoksifenin cevabını hızlandırabilir. GLA iki bitkide: hodan (turşu otu) ve ışıldak çiçeğinde vardır.

 

IP-6

Hastalar kanseri önlemek, lökositleri (beyaz kan hücrelerini) arttırmak ve immun sistemi güçlendirmek için kullanır. IP-6 meme, kalın barsak, karaciğer ve prostat kanserlerinde antikanser etki göstermiştir.

Kapat


 

 

Nütrisyon Yöntemleri ve Diyet

 

Yapılan bilimsel çalışmalara göre içeriğinde “flavon”, “beta karoten, “sülfan” içeren besinlerin kansere karşı koruyucu etkiye sahip olduğu vurgulanmıştır.

 

Havuç

İçinde bulunan zengin beta karoten depolarıyla hücrenin DNA hasarının oluşmasını önlemektedir. Kansere karşı vücudun direncini arttırmaktadır.

 

Kara üzüm

Kara üzümün içinde flavon vardır bu da hücrenin DNA hasarını önler. Ancak kara üzün çekirdeği ve kabuğu ile yenilmelidir.

 

 

Domates

Domatesin içinde bulunan “laykopen”  ve “selenyum” prostat, meme, kalın barsak ve mide kanserlerinin tedavisinde faydalıdır. Selenyum prostat kanserini %40 azaltmakta ve rahim ağızı, mide, ağız ve baş-boyun kanselerinin tedavisinde etkili bir maddedir. Bazı çalışmalar meme, rahim ağzı, akciğer, prostat, gastrointestinal kanserlerinin önlenmesinde domates yenmesinin etkili olduğunu ifade ederken, bazıları etkili olmadığını ifade etmektedir. Bu yöndeki sonuçlar tam olarak tanımlanamamıştır.

 

 

C vitamini

Kanseri önler ve savunma sistemini güçlendirir.

 

Kayısı ve semiz otu

Omega 3 maddesinden zengin oldukları için meme, prostat ve kalın barsak kanserinde faydalıdır.

 

Brokoli

Kanserden korunmadaki etkisi bilimsel olarak ıspatlanmıştır.

 

 

 

Yeşil çay

Mide, meme, kalın barsak kanserlerinden koruduğu gösterilmiştir, fakat bu sonuç başka çalışmalarda gösterilememiştir, ancak koruyucu etki gösterebilmesi iiçin büyük miktarda (günde birkaç bardak) tüketilmelidir.

 

 

 

 

 

 

 

Maitake mantarı

Beta glukondan zengin bu mantar tümör hücrelerinin yok edilmesini sağlamaktadır. Tabi bu çalışma sonuçları bu sonucu genelleştirmek için yeterli değildir daha geniş çalışmalar yapılmalıdır.

 

 

 

 

Sarımsak

Düzenli olarak sarımsak yemenin kanseri önleyip önlemediği tam olarak tanımlanamamıştır daha geniş çalışmalar yapılmalıdır.

 

 

 

 

Soya fasulyesi

Soya fasyulesinin meme, rahim, kalın barsak kanseri gelişimini önleyip önlemediğini göstermek için yapılan çalışma sonuçları oldukça tartışmalıdır. Birileri önler derken, diğerleri önlemez demektedir, hatta soya fasulyesindeki bitkisel östrojenin meme ve endometriyum kanseri gelişme risikini arttırabileceği de ifade edilmektedir. Başka çalışmalar da bitkisel östrojen varlığının prostat kanserinin tedavisinde yararlı olabileceğini ifade etmektedir. Soya fasulyesinde bulunan isoflavonun laboratuar ve hayvansal çalışmalarda yeni kan damarlarının gelişimini engelleyerek ve kanser hücresinin ölümüne neden olarak antikanser etkiyi arttıracağı bulunmuştur.

Kapat

 

  




Farmakolojik ve Biyolojik Tedavi Yöntemleri

 

Antineoplaston tedavi

Kanserin tedavisinde antineoplaston tedavi yaklaşımının etkinliği ile ilgili yetersiz çalışma sonuçları vardır. Birkaç ön çalışma (vaka serileri, faz I /II çalışmalar) pek çok kanser türünde tip A2, A5, A10, AS2-1 ve AS2-5 antineoplastonları değerlendirmiştir. Antineoplastonların etkinliği ve güvenliği tam olarak tanımlanamamıştır, bu konu ile ilgili sonuçlar tam olarak açık değildir. Benzer sonuçlar talasemide de bildirilmiştir.

 

Coenzym Q 10

Meme kanseri tanısı alan kadınlarda yapılan birkaç çalışmada hastalıklı meme dokusunda veya kanda CoQ10’nun düzeyinde düşme rapor edilmiştir. Bazı araştırmacılar CoQ10 düzeyinin yükseltilmesinin yararlı olabileceğini düşünmüştür. Bununla birlikte bu hastalarda CoQ10’nun yararlı olup olmadığı belli değildir. CoQ10’nun düzeyinin düşüklüğünün vücudun kansere cevabında bir parça olup olmadığı tam olarak tanımlanamamıştır. CoQ10’nun arttırılmasının kanseri azalttığı kanıtlanmamıştır ve meme kanserindeki diğer tedavi formları ile karşılaştırılmamıştır.

 

Köpek Balığı Kıkırdağı

Birkaç yıl boyunca, köpek balığı kıkırdağı kanser tedavisi olarak önerildi. Çalışmalar köpekbalığı kıkırdağının veya köpek balığı kıkırdağından yapılan ürünlerin AE-941 (Neovastat®) yeni kan damarlarının gelişimini durdurduğunu göstermiştir. Son dönem kanser hastalarının tedavisinde köpek balığı kıkırdağı tedavisi ile başarılı sonuçlar bildirilmiştir, fakat bu çalışmalar çok iyi planlanmamış ve kabul edilen tedavi yöntemleri ile yeterli düzeyde karşılaştırılmamıştır. Çoğu çalışma köpek balığı kıkırdağını üreten firmalar tarafından desteklendiği için bu da sonuçları etkilemektedir. Amerikada FDA (Food and Drug Administration) bu ürünlerin kullanımını onaylamamıştır. Bu konuda iyi planlanmış çalışma sonuçları elde edilmeden köpek balığı kıkırdağının kanser üzerindeki olumlu etkisini tanımlamak mümkün değildir, bu nedenle bu ürünü kullanmadan önce hekime danışılmalıdır.

Kapat


 

 

copyright © adnanaydiner.com

Bu Sayfayı Yazdır !