![]() |
|
![]() |
|
![]() |
Hastalığa ilişkin sorular
![]() |
Sayın hocam, Boyun ultrasonografimnde bilateral üst servikal zincirde ve submandibular bez lokalizasyonunda en büyüğü solda yaklaşık 28x9 mm ölçülen birkaç adet LAP ile uyumlu ekojenite artışı izlendi, sağ parotis glandı içerisinde de yaklaşık 7 mm boyutlarında düzgün konturlu hipoekoik alan izlendi (intragrandüler LAP?). Bu ultrasonografi sonucu ne anlama gelir? Göz ve yüz kısımlarında ağrılarım oluyor. Boynumun sol kısmında şişlikler oluyor. Gittiğim doktorlar korkulacak bir şey yok dediler. Emin olmak için ne önerirsiniz? Yılmaz Kuzuhan |
![]() |
Sayın Kuzhan, Kulak Burun Boğaz uzmanına muayene olmanız gerekmekte. KBB uzmanı kendi yönünden her hangi bir sorun bulamazsa iç hastalıkları uzmanı tarafından muayene edilmeniz uygun olur. Bu bölgelerde iyi huylu lenf nodları olabilir, ancak bundan kesin emin olmak için bazı durumlarda daha ileri radyolojik inceleme gerekebilir. Lenf nodundan gerekirse histopatolojik inceleme istenebilir. Kan tetkiklerine (eritrosit sedimentasyon testi, tam kan sayımı, periferik yayma gibi) ek olarak bakılabilir. Muayene bulguları ve tetkiklerden bir sonuç çıkmazsa endişelenmeyiniz. Kontrollere gitmenizde yarar olduğunu sanıyorum. |
|
![]() |
Sayın hocam, Benim boynumun orta kısmında hafif bir şişlik hissediyorum. Ağrım yok, ses kısıklığım yok. Her hangi başka bir yakınmam yok. Bende tiroit kanseri olabilir mi? Esma Kuş |
![]() |
Sayın Esma hanım, Bir hekime muayene olmanız yararlı olacaktır. Tiroit kanseri başlangıç döneminde her hangi bir bulgu vermez. Kanserin yaklaşık % 50si kişilerin muayene kontrolleri sırasında diğer % 50si de hastanın kendisi tarafından fark edilir. Boyunda lenf bezinde büyümesi olmayan kişilerde tiroitte 1 cm den küçük olan nodül iyi huyludur. Bu durumdaki kişilerde aşağıda belirtilen risk faktörleri de göz önüne alınarak takip yapılır. Buna karşılık çapı 4 cm ve üzerindeki nodüller daha kuşkuludur ve kötü huylu tümörü düşündürür. Kötü huylu tümörlerin % 50si bulgu vermezler. Bulgu verdikleri takdirde, hastalarda boyunda lenf bezi büyümesi, ses kısıklığı, tiroitte hızla büyüyen tümör, veya boyuna yayılma sonucu olan şikayetler görülür. Tiroitteki nodülün kanser olma olasılığı 15 yaş altındaki ve 60 yaş üstündeki kişilerde artar. Kötü huylu tümör olasılığını arttıran diğer durumlar şu şekilde özetlenebilir: Ailede tiroit kanseri hikayesi, kalıtsal tiroit kanser olasılığını arttıran diğer bazı hastalıkların bulunması, baş ve boyun bölgesine daha önce ışın tedavisi alınmış olması ve ultrasonografide tiroitte küçük kireçlenme (mikrokalsifikasyon) bulgularının varlığı. İleri tanı için radyolojik inceleme, bazı kan tetkikleri yapılır ve ince iğne ile nodülden hücreler alınarak incelenir. Elde edile sonuca göre daha sonraki tanı ve tedavi yöntemleri belirlenir. Tedavi seçimi tümörün tipine, yayılma derecesine, hastanın tercihine, hastanın genel durumuna göre değişmektedir. |
|
![]() |
Sayın Hocam, Benim boynumun üst kısmında bir şişlik oluştu. Nereye baş vurmalıyım? Fikri Koç |
![]() |
Sayın Fikri bey, Öncelikle bir kulak burun boğaz uzmanına başvurunuz. İç hastalıkları uzmanına ve onkoloji uzmanına baş vurabilirsiniz. |
|
Tedaviye ilişkin sorular
![]() |
Sayın Hocam, Benim ağız boşluğumda, boğaz kısmında bir tümör bulundu. Orofarinks tümörü denildi. Squaomoz hücreli kanser dediler. Işın tedavisi ve kemoterapi önerildi. Bu hastalıkta ameliyat yapılamaz mı? Benim bu hastalığın tedavisi için kimlere başvurmam gerekir? Bana önerileriniz var mı? Hasan Korkmaz |
![]() |
Sayın Hasan bey, Baş-boyun tümörleri tedavi yaklaşımları yönünden diğer organların tümörlerinden önemli farklılıklar gösterirler. Baş boyun tümörü tedavisinin bir ekip tarafından yapılması gerekir. Bu tümörlerin tedavisinde deneyimli bir merkeze başvurmanız uygun olacaktır. Merkezde aşağıdaki birimlerin ve tedavi olanaklarının olup olmadığını sorgulayınız: Bu ekipte, baş-boyun bölgesi cerrahı, radyasyon onkoloğu, medikal onkolog, plastik cerrah, özel eğitimli hemşireler, diş hekimi, fizik tedavi uzmanı, konuşma-yutma tedavisi, sosyal servis, beslenme desteği, patoloji bölümü, diğer yardımcı cerrahi bölümler olan beyin cerrahisi, oftalmoloji ve psikiyatri. Yukarda sayılan birimler ve tedavi olanakları üniversite hastanelerinin önemli bir kısmında, büyük devlet eğitim hastanelerinde, onkoloji enstitülerinde ve onkoloji ünitesi bulunan bazı özel hastanelerde vardır. Hastalığınızın tedavisinde önce kemoterapi ve radyoterapi önerilmesi hastalığınızın evresi ile ilgilidir. Eğer hastalıkta uzak organlara yayılma yoksa kemoterapi ve radyoterapi sonrası uygun olan hastalarda cerrahi yapılabilmektedir. Bu, tümörün yerine, tedaviden alınan yanıta da bağlıdır. Cerrahide tümör bölgesi ile birlikte boyun bölgesindeki lenf bezleri de çıkarılabilir. Baş boyun tümörlü hastalarda tedavi sonrası takip de deneyimli hekimler tarafından yapılmalıdır. Bu takip sırasında ağrının giderilmesi, beslenme desteği, radyoterapiye bağlı yan etkiler nedeni ile ağız ve diş bakımı, ağız kuruluğunun tedavisi, sigaranın bıraktırılması, trakeotomi bakımı, sosyal destek ve diğer destek tedaviler önemli yer tutmaktadır. Takip 5 yıla kadar 1 ile 6 ay arası aralıklarla yapılır, daha sonra 6 ile 12 ay arası takip yapılır. Her yıl akciğer filmi (bazen daha sık), eğer boyun ışınlaması yapıldı ise 6-12 ayda bir TSH bakılır (kanda bakılan ve tiroit fonksiyonunu gösteren bir hormon). |
|
![]() |
Sayın Dr Adnan Aydıner, Bende tiroit kanseri bulundu. Bunun tedavisi nasıl olmalı? Sema Düzgün |
![]() |
Sayın Sema hanım, Bu kanserin en önemli tedavi yöntemi cerrahidir. Birçok hastada ek olarak radyoaktif iyot ve tiroksin (tiroit hormonu) tedavisi uygulanır. Dıştan ışın tedavisi bazı hastalarda önerilir. Kemoterapinin etkinliği azdır. Tedavi seçimi tümörün tipine, yayılma derecesine, hastanın tercihine, hastanın genel durumuna göre değişmektedir. |
|
Tedaviye bağlı yan etkilerle baş etmeye ilişkin sorular
![]() |
Sayın Prof.Dr. Adnan Aydiner, Ben 19 yaşında, 2002’de nazofarenks teşhisi konan Ankara Onkoloji hastanesinde tedavi görmüş bir hastayım. İlk önce kemoterapi tedavisi aldıktan sonra radyoterapi tedavisi gördüm takibinde yine kemoterapi tedavisi aldım. Tedavilerden sonra kulakta işitme kaybı ve vücutta soğukluk oldu. Bunlar tedaviye mi bağlı? Tedavi alanında değişiklikler oldu, bunlar düzelebilir mi? Rumuz Hakkarili |
![]() |
Sayın Hakkarili, Sizde oluşan değişiklikler tedavilerle ilgili olabilir. Tedaviler sırasında tümör bölgesinde olan değişiklikler dış görünümde de farklılığa neden olur. Bu farklılık zaman içinde azalsa da tamamen normale dönmesi beklenmez. |
|
![]() |
Merhaba, 21 yaşında nazofarenks kanseri geçirdim. Ameliyatla tükürük bezinin biri alındı, diğeri ise yetersiz. Ağız kuruluğu balgam ve burun akıntısı yaşıyorum. Tedavi 2 yıl önce bitti. Hala balgam ve burun akıntısı sorunu yaşıyorum. Aynı zamanda ağız kuruluğu sorunu yüzünden susuz duramıyorum. Susuzluğumu giderecek tükürük bezi nakli gibi bir şey söz konusu olabilir mi? Kemoterapi tedavisi 2 yıl önce bitti, kısırlığa neden olur mu? Fatma YAKAR |
![]() |
Sayın Fatma Yakar, Tükürük bezi nakli uygulanan bir tedavi yöntemi değildir. Tükürük salgısını arttırmak için sinir uyarıcı bazı ilaçlar bulunmakta, ancak bu ilaçların yararı sınırlı olmaktadır. Diğer bir yöntem de yapay tükürük kullanmak. Bunlar genellikle sprey şeklinde satılmaktadır ve geçici rahatlık sağlamaktadır. Bu uygulamaların dışında henüz araştırma aşamasında kabul edilebilecek başka uygulamalar da bulunmaktadır. Ancak bu uygulamalar için doktorunuzla görüşmeniz gerekmektedir. Nazofarinks kanseri tedavisinde kısırlık beklenen bir yan etki değildir. Bundan emin olmak istiyorsanız bir kadın-doğum uzmanına başvurmalısınız. |
|
![]() |
Sayın Prof.Dr. Adnan Aydıner, Ben ağız kanseri tanısı ile radyoterapi tedavisi aldı. Tedavinin bitmesine rağmen hala ağız kuruluğu devam ediyor, buna ek olarak yediğim yiyeceklerin tadını da alamıyorum. Bu sorunlar ne kadar sürer acaba, kalıcı mıdır yoksa belli bir süre sonra geçer mi? Başa çıkmak için ne yapmalıyım? Sinem Şen |
![]() |
Sayın Sinem hanım, Şu an aldığınız tedavinin uygulama süresini, uygulama bölgesini ve uygulanan tedavi dozunu bilmediğimden sorunun kalıcı mı yoksa geçiçi mi olduğu konusunda yorum yapmam yalnış olur. Bu konuyu kendi hekiminizle konuşmanız uygun olur, bu konuda en doğru bilgiyi verecek olan kişi o’dur. Ancak ağızdaki kuruluğu önlemek için bol su içebilir, tükrük salgısını artırmak için de şekersiz sakız çiğneyebilirsiniz. Besinlerin tadını almak için yemek yemeden önce tadı hakkında fikir edinmek için yemeği koklayabilir, ağızdaki lokmayı uzun süre çiğneyebilirsiniz. Yemeklere farklı baharat ve bitkiler katmayı da deneyebilirsiniz. |
|
![]() |
Ben 28 yaşındayım. Yaklaşık 12 yıl önce nazofarinks kanseri tanısı ile kemoterapi ve ışın tedavisi gördüm. Şu an sağlığıma kavuştum. Ancak bu tedavinin erkeklerde kısırlık yaptığı söyleniyor, bu ne derecede doğru? Acil cevaplarınızı bekliyorum. Ali Döner |
![]() |
Sayın Ali Bey, Nazofarinks (burun-boğaz bölgesi) kanseri tedavisinde kullanılan ilaçlar genellikle kısırlığa neden olmazlar. Yine bu bölgeye yapılan ışın tedavisinin kısırlık yapıcı etkisi yok. Bu nedenlerle sizde böyle bir sorun olduğunu sanmıyorum. Emin olmak için spermlerinize baktırabilirsiniz. Eğer bir sorun bulunursa yine de fazla endişelenmeyin. Son 10 yılda büyük gelişme gösteren yardımcı üreme yöntemleri ile yine çocuk sahibi olma şansınız vardır. |
|
![]() |
Sayın Hocam, Ben 26 yaşındayım. Bundan 4 yıl önce nazofarenks ca tanısı ile kemoterapi ve radyoterapi tedavisi gördüm. Tedaviden 1 yıl sonra, yani 3 seneden beri çenemi 1.5. cm açabiliyorum ve diş sorunlarım başladı, ama ağzımı tam açamadığım için tedavi olamıyorum. Bu durum kalıcı mıdır? düzelme olasılığı var mı? Ne yapmalıyım? Teşekkürler Serap UZANMIŞ. |
![]() |
Sayın Serap Hanım, Sorununuz ile ilgili olarak öncelikle onkoloğunuzla görüşünüz. Bu hastalıkta tedaviden sonra olan sorunların bir kısmı yeni operasyonlar ile ortadan kaldırılabilir. Ancak kalıcı olan ve düzeltilemeyen sorunlar da vardır. Uygulanabilecek tedaviye onkoloğunuz, plastik cerrahi uzmanı ve kulak burun boğaz hekiminin birlikte karar vermeleri gerekir. |
|