![]() |
Sayın hocam, Eşime meme kanseri tanısı kondu. Memesi ameliyatla alındı, ışın tedavisi ve ilaç tedavisi aldı. Eşim kendisini çok mutsuz hissediyor ve kadınlığını kaybettiğini ifade ediyor. Bu durumda eşime nasıl destek olabilirim? Önerileriniz ne? Rumuz Güneş
|
![]() |
Sayın Güneş, Meme kanserinin tedavisinde kanserin türüne ve büyüklüğüne göre cerrahi tedavi, radyoterapi, kemoterapi ve hormonal tedavi gibi dört tedavi yaklaşımlarından biri veya birkaçından yararlanılabilir. Bu tedaviler hastanın beden imajının değişmesine neden olarak veya hormonal dengeyi bozarak kadınların cinsel yaşamını etkileyebilir. Cinsellik kendilik algılamasıdır ve bireyin kendisini ifade etme yöntemidir. Cinsellik her kadında farklıdır. Din, kültür, yaş ve psikolojik durum gibi cinselliği etkileyen pek çok etken vardır. Tedavi sırasında bazı meme hastalarının cinsel yaşamı etkilenmez iken, bazılarının çok fazla etkilemektedir. Bu etkilenme önceden var olan cinsel sorunlara, cinselliğe negatif tutuma, yaşa-bağlı değişikliklere, psikolojik duruma ve uygulanan tedavi yönteminin (cerrahi tedavi, kemoterapi, radyoterapi, hormonal tedavi) neden olduğu yan etkilere (beden imajında değişiklik, yorgunluk, bulantı-kusma, menopozal semptomlar vb) bağlı kadından kadına farklılık göstermektedir. Zamanla eşiniz sizin de desteğinizle bu durumla baş etmeyi öğrenecektir. Meme kanserinin ve tedavisinin neden olduğu çoğu cinsel sorun geçicidir. Meme kanserinde kullanılan tedavi yaklaşımları kadınların bedeninde oluşturduğu tüm değişikliklere rağmen, kadınlar eşinin hala onu sevip sevmediğini, çekici bulup bulmadığını duymak ister. Fırsat buldukça ona duygularınızı ifade etmelisiniz. Eşinizin bedeninde meydana gelen değişikliklere uyum sağlaması zaman alabilir. Bu nedenle bu dönem içinde eşinizle duygularınızı paylaşmalı, ona destek olmalısınız, ona sarılmalı ve eşinizin ne hissettiğini ifade etmesine izin vermelisiniz, onu dinlemelisiniz. Tedaviyi takiben iyileşmesi için zaman tanımalı, kendini hazır hissettiğinde onunla birlikte olmalısınız, ona onu sevdiğinizi göstermelisiniz. Bu onun tedavi sürecinin iyi geçmesi ve kanserle savaşta kendisini güçlü hissetmesini sağlayacaktır.
|
|
![]() |
Sayın hocam, Bana meme kanseri tanısı kondu ve şu an tedavi görüyorum. Kendimi çok mutsuz hissediyorum, uyamıyorum, hiç kimseyle görüşmek istemiyorum. Bu durumla baş etmek için ne yapabilirim? Rumuz: Goncagül |
||||||||||
![]() |
Sayın Goncagül hanım, Öncelikle bu durum ile ilgili sizi tedavi eden hekimle görüşmeli, böyle hissetmenize neden olan etkenleri onunla paylaşmalı ve önerilerini dinlemelsiniz. Gerekirse destek almak için o sizi ilgili birime yönlendirecektir. Daha önceki yazılarımda da ifade ettiğim gibi kanser tanısı almak sadece sizin değil her insanın kendini mutsuz hissetmesine neden olabilir. Tedavinin neden olduğu etkileri yaşamak bu duygu daha da artırabilir. Uykusuzluk çekebilir, insanlarla görüşmeyi, günlük işlerinizi yapmayı ve yemek yemeyi istemeyebilir ve kendinizi halsiz ve bitkin hissedebilirsiniz. Bu durumla başa çıkmak için:
|
||||||||||
|
![]() |
Sayın Hocam, Annem kanser hastası, uyku bozukluğu var. Depresyonda olabilir mi? Depresyondaki kişinin bulguları nelerdir? Fatma Kur |
![]() |
Sayın Fatma hanım, Kanser hastalarında depresyon olabilir. Her kanser hastasında depresyon olur fikri doğru değildir. Ancak kanserli hastalarda daha sık olabilir. Bu hastaların önemli bir kısmı çevresinin desteği ve cesaretlendirmesi ile düzelmektedir. Buna karşılık klinik depresyon, kişinin sadece ruh halini etkilemez, zihinsel yeteneklerini, bedenini, ve davranışlarını da etkiler ve ciddi tedavi gerektirir. Klinik depresyonun şiddeti ne olursa olsun genellikle ilaç tedavisi ile psikolojik tedavi birlikte yapılır. Klinik depresyondaki kişide değişik bulgular olabilir: A: Ruh halinde mutsuzluk, çaresizlik, ümitsizlik hisleri vardır. Duyarlılığı artmıştır, kötümser düşünür, suçluluk ve değersizlik duyguları vardır. B: Bazı hastalarda zihinsel fonksiyonlar etkilenir ve konsantrasyon yeteneği azalır, hafızası azalır, ağır vakalarda intihar düşünceleri olabilir. C: Hastada yorgunluk hissi, uyku problemleri, iştahta azalma, duygulanımda yavaşlama, mutlu olamama durumu vardır. D: Davranışlarında değişiklik olabilir. Çevresindekilerden uzaklaşır, ağlama krizleri olur, değişik konulardaki ilgisi azalır, cinsel arzusu azalır. Kanserli hastaların yaklaşık dörtte birinde depresyon olmasına karşılık sadece % 2si andidepresif ilaç kullanmaktadır. Hekimler genellikle depresyon bulgularını gözden kaçırırlar ve hastalara bu yönde tedavi açısından tavsiyede bulunmayabilirler. Hastanın veya yakınlarının hastanın bulgu ve belirtilerini onkolojik tedaviyi uygulayan hekime aktarmaları gerekir. Aksi takdirde bu durum hastanın kanser hastalığının tedavisini de zorlaştırır. Depresyon tedavi edilebilir bir durumdur ve hasta bu yönden tam olarak iyileşebilir. Yukarıda belirtilen belirti ve bulgularda bir ruh hastalıkları uzmanına gidilmesi uygun olacaktır. Hastaların hem kanseri hem de depresyonuna yönelik tedavinin birlikte yapılması gerekir. Tedavide antidepresan ilaçlarla birlikte psikolojik yönden de değişik teknikler kullanılarak hastaya destek olunur. Bu tedavinin yararının 6 hafta içinde ortaya çıkacağı unutulmamalıdır ve tedaviden hızlı bir sonuç beklenmemelidir. |
|
![]() |
Sayın hocam, Kızıma iki gün önce kanser tanısı kondu. Bilinçli ve eğitimli bir kişi. Başkaları tedaviye gittiğinde onkoloji kelimesinin anlamını ya da orada ne tür hastaların tedavi edildiğini biliyor. Ancak kendisine tanısı söylendiğinde tanısını hiç duymamış gibi davranmaya devam ediyor, ona ne olduğu sorulduğunda bir şey yokmuş diye cevap veriyor ve bu durumu reddediyor. Ne yapmalıyız? Menekşe Bahar |
![]() |
Sayın Menekşe hanım, Kanser kişide ağır tedavi programı, tedavinin yan etkileri, çirkinleşme korkusu, tedavinin pahalı etkisi ile baş edemeyeceğini düşünme, terk edilme ve ölüm korkusu gibi nedenlerden ötürü ilk etapta bu gerçekle baş etme yöntemi olarak inkara neden olur. Bu durum, kişiye göre birkaç saatten birkaç gün ve haftaya kadar uzayabilir. Bu aşamada bireye zaman tanımalı, olumlu mesaj verilmeli, hekimler tarafından tedavi olasılık ve seçimleri anlatılmalı, duygusal ve aile desteği sağlanmalıdır. |
![]() |
![]() |
Sayın Prof.Dr. Adnan Aydıner, Bana yeni meme kanseri tanısı kondu ve kendimi çok kötü hissediyorum hiç kimseyle konuşmak istemiyorum. Yeni amaliyat oldum ve acaba eski yaşamıma geri dönüp dönemiyeceğimi düşünüyorum. Serpil Ak |
![]() |
Sayın Serpil hanım, Siz de birçok meme hastasının ilk tanı aşamasında yaşadığı duyguları yaşamaktasınız. Meme hastaları için en zor dönem tanın konduğu ve tedavinin başladığı yaklaşık olarak ilk 3-4 aylık dönemidir. Bazı hastalarda bu dönem çok kısa sürerken bazı hastalarda daha uzun süre devam edebilir. Bu tamamiyle hastanın bireysel özelliklerine, öceki yaşantılarına ve çevre desteğine bağlı farklılık gösterebilir. Bu dönem içinde meme kanseri olan kadınlar çaresizlik, inkar, korku, huzursuzluk, öfke, suçluluk, depresyon ve yas gibi güçlü duygular hissedebilir. Zamanla bu duyguların çoğu azalıp iyileşmektedir. Hasta güçlenerek hastalığınnla yaşamayı öğrenmekte ve eski yaşantısına geri dönmektedir. |
![]() |